Rafet Arslan'dan bir yanıt daha geldi:
"Bir sunum hazırladığımızda, mecburen yer/zaman nedeniyle özetlemelere
gidiyoruz. Yoksa Kürt sanatçıların 90'lardan bugüne evrimi başlı
başına bir inceleme/deneyim alanı. Bu manada tek, yekpare bir imgeden
bahsetmek eşyanın tabiatına uymaz tabii. Ama, haklı olarak belirttiğin
gibi "ana akım"a kayan bazı sanatçılar kimlik politikalarına angaje
bir imgede takılırken, bazı sanatçılarda gerçekten gerçeküstü bir
duyarlılığa açık estetik bir dil yarattılar. İlk aklıma gelen örnek;
Gerçeklik Terörü sergisinde de yer verdiğimiz Mehmet Çeper'in
yapıtları..
1. Cumhuriyet'in bitmediğine dair yaklaşımın Habermas'ın "modernizmin
tamamlanmamış bir proje" olduğu okumasıyla çakışıyor. Bu başlıkta
sanırım uzunca tartışılmaya aday.
"Bir sunum hazırladığımızda, mecburen yer/zaman nedeniyle özetlemelere
gidiyoruz. Yoksa Kürt sanatçıların 90'lardan bugüne evrimi başlı
başına bir inceleme/deneyim alanı. Bu manada tek, yekpare bir imgeden
bahsetmek eşyanın tabiatına uymaz tabii. Ama, haklı olarak belirttiğin
gibi "ana akım"a kayan bazı sanatçılar kimlik politikalarına angaje
bir imgede takılırken, bazı sanatçılarda gerçekten gerçeküstü bir
duyarlılığa açık estetik bir dil yarattılar. İlk aklıma gelen örnek;
Gerçeklik Terörü sergisinde de yer verdiğimiz Mehmet Çeper'in
yapıtları..
1. Cumhuriyet'in bitmediğine dair yaklaşımın Habermas'ın "modernizmin
tamamlanmamış bir proje" olduğu okumasıyla çakışıyor. Bu başlıkta
sanırım uzunca tartışılmaya aday.